31 Aralık 2016 Cumartesi
Özür dilercesine düşen 2016 yılının son kar tanecikleri
Gündüz
olduğundan haliyle tanecikler fotoğrafta kolayca çıkacak gibi değil. Gece,
flaşta pamukçuklar gibi çıkıyorlarken…
Çabası
boşa gitmesin dilemek kalıyor bize o halde. Gerçi sonuçta kar bu, ille
eriyecek. Çamur olacak her yan. Ama bir an önce çayır çimen bitse, çiçekler
açsa da beyazın temizliği yeşilin dinginliğine, huzuruna bürünse.
(Her
hakkı saklıdır)
Ayşei
Yasemin YÜKSEL (Acemi Demirci), 31.12.2016, 14:17
Acemi.demirci@yahoo.com.tr;
@AcemiDemirci
30 Aralık 2016 Cuma
2017 Yılı için Dileğim; 2017 kez iki bin on yedilerce "Amin" diyerek
mutlu, sağlıklı, huzurlu bir
yeni yıl dilerim.
(Her hakkı saklıdır)
Ayşei Yasemin YÜKSEL (Acemi Demirci),
30.12.2016
Acemi.demirci@yahoo.com.tr; @AcemiDemirci
Patlamış dalların karları
Bugün, Ankara.
Fotoğraf gruplarımdan sonra blogumda.
(Her hakkı saklıdır)
Ayşei Yasemin YÜKSEL (Acemi Demirci)
30.12.2015, 13:29
acemi.demirci@yahoo.com.tr;
@AcemiDemirci
29 Aralık 2016 Perşembe
Karın beyazı; gecenin karası
Ne
ay ne sokak lambaları yorulmadı dün gece ortalığı ışıtmakta. Kar yetişti
yardımlarına. Karanlık gecede seçilemezken bile tanelerinin düşüşü.
Sanki ay, havanda dövüldü;
pula dönüştü ışığı lapa lapa, konfetiye ya da; saçıldı dağıldı; yere düştü.
Bir
de flaş çakınca, karelerde koca pamuk parçacıkları gibi, fırlatılmış kar topu
gibi poz oldu karelere.
Göğün ayı, tepelere kar olup düşünce yerler de
aydınlandı. Öyle koyu gecede yağarken taneleri kolay kolay ayan
beyan tek tek görülmeyen kar, ufacık
ay parçaları halinde yere düşünce ortalığı ay ışığınca ışığa da bürüdü.
Yirmi
santimi geçkin halde üstünü kaplayan karla ay parçasına dönüşmüş yerden, aya doğru gümüşi
selam gidiyordu bu sabah. Saat altı
olmadan daha. Gecenin en koyusunda.
(Her
hakkı saklıdır)
Ayşei
Yasemin YÜKSEL (Acemi Demirci),
29.12.2016, 22:34
Acemi.demirci@yahoo.com.tr; @AcemiDemirci
28 Aralık 2016 Çarşamba
Gök boncuklu pazarcı kadın, Akçay.
Birkaç
yıl önce bahar aylarında Akçay pazarında rastladığım zeytin satan kadın.
Fotoğraf
gruplarımdan sonra, blogumda.
(Her hakkı saklıdır)
Ayşei Yasemin YÜKSEL (Acemi Demirci)
acemi.demirci@yahoo.com.tr;
@AcemiDemirci
Karlı Ankara
Yarın
öğlene kadar durmadan yağacakmış.
Pus
kapladı. İleriler bulanık. Kar düşerken ileriler puslu görünür.
Birkaç
yüz metre uzaklıktaki site, yol ışıkları kar pusunda görülemeyecek kadar cılız.
(Her hakkı saklıdır)
Ayşe, Yasemin YÜKSEL (Acemi Demirci),28.12.2016, 22:09
acemi.demirci@yahoo.com.tr; @AcemiDemirci
27 Aralık 2016 Salı
Spil Dağı’ndan Keşiş Dağları’na Renkli Kokular
Bu çalışmamam tema olarak her zamanki gibi yalnızca kendi çektiğim fotoğrafları kullanırken bu fotoğraflar, Muş, Ağrı, Iğdır’da çekilenler çoklukla. Işgın, çiriş, çoban kirpiği, kuşkonmaz otları diyarlarında yani. Lezzeti anlatılacak gibi olmayan salamura edilmiş çirişin yumurta ve unlu bulamaçta kızartmasının da resmini eklemeden edemedi. Ayrıca Akçay’daki çıldırın resmi de mevcut.
Öyle
bellemişiz ki sanki Alaçatı, Çeşme, İzmir dışında ot bitmez. Biter, hem de Ege
otları da biter. Tek fark, elinin altındaki her şeyin değerini fazlasıyla bilirEge
insanı. Kırlarında, dağlarında hangi ot varsa kim bilir ne şifalıdır diye
gelinciğine kadar yemek yapar. Oysa bir de bu bitkilere ot deyip geçmek var.
Egeliler ezip geçmemiş otları; Ege yemekleri
olarak kaynaklara geçirmiş ama.

Tekercin,
en az Ege kadar ota düşkün İç Anadolu’nun gözde otudur. Turpun yaprağına kadar
yenilir; ne bulunursa yeşillik salataya doğranır köylerde. Harmanların yemeği
bulgur pilavının yanında ille de salatalıklı,yeşil soğanlı, biberli, domatesli
salata yapılır. Bolca ayran içilerek kalkılır o sofradan.
Oysa doğu bölgelerimizin yüksek dağları ot deposu. Ot hazinesinin açık sandıkları. Ege dağları bile şaşıp kalır doğudaki ot zenginliği karşında. Aslında toy kuşundan ters laleye, bazı çiçek ve ot cinslerine, sürüngenlere, kuşlara dek şimdi çok tür yalnızca doğuda kaldı.
Işgın,
bir yabani zambak türü. Soğanlı haliyle. Hazirana varmadan açıp geçiyor. Işgının
yaprakları bir zambağın yaprağı nasılsa, öyle. Ama o yaprağı yemek yapabilmekte
hüner. Yoksa otlar sıra sıra, alay alay göz önünden geçse, el onlara uzanmadıkça ne anlamı var? Ot her yanda da, bakış yok bunlardan
nasıl yararlanırım sorgulamalı. Konu bu… Yoksa ne kadar ot türü varsa hepsi Ege
dağlarında biter;ama başka yerlere hiçbir şey bitmez gibi bir durum yok. Şimdilerde
Ege hızla tükenmekte. Yapılaşma, sanayileşme
ne dağ ne otlak ne zeytinlik
bırakıyor. Zararlı atıklar ortalığı zehre bularken Ege göç alan bir yer
olarak sürekli beton esaretinde kalıyor.

Oysa Ege’ye göç veren yerler alabildiğine yeşil kalıyor her türlü bitkisiyle, hayvanıyla, kuşuyla, sürüngeniyle. İşte bu yüzden Ege’nin artık daha çok dillendirilmemesi gerekiyor. Dillendikçe güçten kuvvetten düşüyor. Dağları mahallelerle doluyor, otları o temeller altında beton tutuyor. Yani Ege’nin üstüne beton atılıyor.
Oysa Ege’ye göç veren yerler alabildiğine yeşil kalıyor her türlü bitkisiyle, hayvanıyla, kuşuyla, sürüngeniyle. İşte bu yüzden Ege’nin artık daha çok dillendirilmemesi gerekiyor. Dillendikçe güçten kuvvetten düşüyor. Dağları mahallelerle doluyor, otları o temeller altında beton tutuyor. Yani Ege’nin üstüne beton atılıyor.
Iğdır’da
kuşkonmazından çoban kirpiğine nice nefis lezzette ot yetişir. Ama o otlar
değil ille Ege kuşkonmazları, otları nam salmıştır her yana.

Sivas’ta
reyhankenEge’de
fesleğen denilir kah yağlı yeşil kah mosmor yapraklı, yazın kokusu, masaların
ıtırı ve rengi olan bitkiye. Her ne denilirse denilsin Ege’de,İç Anadolu’da Kars’ta
her yerde yetişir. Ama kimisi onu masasından, pencere önünden, evinin girişinden
eksik etmez. Ara sıra yumuşakça avuçlar fesleğenin narin yapraklarını hatta.
Eller,fesleğen kokar o zaman. Parfümün de doğalı var. Hem de gönüllüsü. Öyle
faturasız filan.

Her
yerde ot var. Az buz da değil. Tek Ege otları diye bellemekten vazgeçip Ege’yi
kendi halinde rahat bırakırsak eğer, Ege’den bin kilometre uzakta hatta Ege’den
bile zengin, şifalı, lezzetli ne otlar olduğunu ancak o zaman anlayabileceğiz.
Yeter ki bir şeyi belleyip onu dile pelesenk ederken dile pelesenk olanı da tükenmeye,
yozlaşmaya mahkum etmeyelim şimdilerde Ege’ye yaptığımız gibi.
Otlar,
dere kenarından ormana, dağlardan kırlara kadar alabildiğine. Var olmayan şey,
görecek göz. Ota, ot deyip geçmek de var. Otları değerlendirebilmekse amaç, o
zaman Ege diye tutturmak yerine Egeliler gibi bakmalı ota, çiçeğe.
(Her
hakkı saklıdır)
Ayşei
Yasemin YÜKSEL (Acemi Demirci), 29.02.2016
26 Aralık 2016 Pazartesi
Ankara'nın kış pamukları; kar yağmış yabani havuç çiçeği
Dönüşte hala yağıyordu. Belli belirsiz incecikte.
Yol kenarında üzerine yağan karlarla Adana sıcağından
kaçıp da Ankara’ya gelmiş, burada da kışa yakalanmış pamuk kozası gibi duruyor yabani havuç
çiçekleri. Birer kavrayıcı kuru el gibi çanağına yağmış karı tutarken.
Işıkların altından yere düşen kar, başka bir
seyir. Avuç avuç saçılmış kırpık iplikler gibi uçuşuyorlar. Komşu sitenin çit
duvarı üzerindeki mazılar ve sedirler hafiften beyazlamış karla.
Karanlık gece yine beyaza çalacak yağan karla.
Fotoğraf gruplarımın ardından blogumda.
Fotoğraf gruplarımın ardından blogumda.
(Her hakkı saklıdır)
Ayşei Yasemin YÜKSEL (Acemi Demirci), 26.12.2016,
21:46
@AcemiDemirci
25 Aralık 2016 Pazar
Kırından dağına, yaylasından bahçesine, saksısına derken... Omlete ot
Hep
anlattığım fırsat buldukça da anlatacağım konu, otlar. Saksıda kısıtlı güzellik;
çeşit çeşit renkleri, kokuları, halleriyle ovalarda uzanıp gitmeleri; biri
solarken sıra ona geldiğinden diğerinin açması apayrı, taptaze bir şenlik.
Hafta
sonunun ütü, temizlik, falan falan adı altında üst üste yığılmış, yapsanız da
kısa zamanda bozulacağından sil baştan yeniden yapıp bu yeniden ve yenidenlerin
biteviye süreceği işleri bilgisayarınızı bir köşede ıssız bırakıp kolaylamışken
hala kahvaltı yapmadığınızı aklınıza hiç gelmese de……… Bir uyarı gelir ama.
Mideden.
Ortalık
temizlik kokarken artık kahvaltı değil brunch denilse yeridir öğün sonrasında yorgunluk
filan akılda kalmaz; ama otlarla çeşnili ve yalnızca hafta sonları gerçekleşebilecek
bir tat bırakır. Hani ufak şeylerle mutlu olabilmek yetisinin de sınavından geçer
not almaktır bu tat biraz.
(Her
hakkı saklıdır)
Ayşei
Yasemin YÜKSEL (Acemi Demirci), 25.12.2016, 11:18
Acemi.demirci@yahoo.com.tr;
@AcemiDemirci